Platon Devlet’te hocası Sokrates ve Thrasymakhos arasında doğruluk üzerine geçen konuşmayı tarif ederken, Thrasymakhos; “Doğruluk, güçlünün işine gelendir” deyip bunu şöyle açıklıyor: Her yönetim kanunları işine geldiği gibi koyar. Kendi işlerine geleni doğru kabul eder, gelmeyeni de doğruluğa aykırı diye cezalandırır.
Neden bunu yazdığımı anlatayım.
Son günlerde en çok tartışılan konular sokak köpekleri ve
Instagram. İkisinin ne alakası var demeyin, var! Bakınız. Geçmişi hatırlayın ne
diyorlardı; “Biz yoksulluğa, yolsuzluğa ve yasaklara karşı mücadele edeceğiz” ne
oldu peki? Asgari ücrete yani resmi rakamlara göre açlığa terk edilmiş bir toplum,
dünya yolsuzluk listelerinde üst sıralarda yer alan bürokratlar yaratıldı. 22
yılın sonunda dediklerinin tersine gittiler.
Daha uzatmayayım. Esas bölüme geleyim. Tıpkı Platon’un Devlet’te
söz ettiği gibi, “Doğruluk, güçlünün işine gelendir.” Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni
yönetenler, bunları doğru kabul ediyor, işlerine geliyor çünkü.
Sokak hayvanları konusunu ele alalım.
Uyutma deyip, insanları kandırıyorlar. Hatta, TRT’de dahi,
ki hiç izlemem ancak milli takımın maçı olduğu için bakmak durumunda kaldım,
ötanazi yok deyip farklı bir algı yaratıyorlar. Heyhat! Ötanaziyi “Uyutmak” dediğinde
öldürmüş olmuyor musun? 22 yıllık iktidarın sokak hayvanları meselesinde
geldiği nokta bu: Kısırlaştırmak ve uyutmak(!)
Neden bunu yapıyorlar?
Çünkü kolay. İşlerine geliyor. Çözmek, araştırmak, fikir birliğine
varmak istemiyorlar. Düşünmek istemiyorlar. “Ben yaptım” olsun istiyorlar. Soruna
çözüm bulmak yerine sorundan kaçmayı istiyorlar, işlerine geliyor. Mesele bu kadarla
da kalmıyor. Konuşulmasın, tartışılmasın isteniyor. Onun için her biri bir ay
konuşulacak konuları bir haftaya sıkıştırdılar. İktidar, bunu doğru kabul etmeyeni
de ötekileştiriyor, ayrıştırıyor. Meclise gidenlerin yüzüne meclisin kapısını
tepkiler var diye kapattılar. Bakınız. Demiyorum ki, bu soruna çözüm
bulunmasın. Sokaktaki saldırgan köpekler bildiğini okusun. Dediğim ortada, 22
yılda çözüm bulamayan bir iktidar günün sonunda kolaya kaçtı ve buna karşı
çıkanı da meclise almayarak cezalandırdı. Tıpkı Instagram gibi.
Instagram…
İsmail Haniyye için yasaklandı. İran’ın, S. Arabistan’ın,
Katar’ın, Mısır’ın ve daha onlarcasının ama en önemlisi de Filistin’in dahi kılını
kıpırdatmadığı Haniyye için hem paylaşıma izin verilmiyor diye Instagram
yasaklandı hem de bir günlük ulusal yas ilan edildi. Bir insanın bu şekilde
ölümü üzüntü verici olsa da depremde, şehitlerde, büyük kayıplarda dahi yas
ilan etmeyen iktidarın böylesi bir durumda yas ilan etmesini anlamak zor.
Anlamıyorum da zaten.
Neden yas ilan ettiler sorusunun cevapları var. Ama o başka
yazıların konusu… Ben Instagram meselesine devam edeyim. Thrasymakhos “Doğruluk,
güçlünün işe gelendir” demiş ya, tam olarak durum bu. Doğruluğu işlerine geldiği gibi kabul
ettiler. Sokak hayvanları yasasında da durum buydu Instagram’da da.
Meseleye çözüm bulmak yerine çözümsüzlük istiyorlar bunu
yaparken sadece seçim diyor. Seçim yoksa problem de yok. Ama 31 Mart’ı çabuk
unuttular. Büyük bir kayıp yaşadılar lakin görüyorum ki ders almadıkları gibi
bunda da ısrarcı bir tutum içerisindeler. Böyle giderse onlar adına korkarım ki,
Türkiye bir AK Parti defterini kapatacak.