Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük iki eserinden birisi olan CHP 102 yaşında.
Darbeler gördü, muhtıralar yaşadı, kapandı, baraj altında
kaldı. Hatta günü geldi genel başkanları cezaevinde yattı. CHP’nin 102 yılda
yaşadığını hiçbir parti yaşamadı. CHP’nin
il kongrelerinde, kurultaylarında tartışmalar yaşandı. Hatta o tartışmalar
kavgaya dönüştü. Ama günü geldiğinde abiler araya girdi, ablalar el uzattı.
Sorunlar bir şekilde çözüldü.
CHP’nin bugün ne abisi ne de ablası var.
Parti içerisindeki koltuk ve hırs savaşları işin içinden
çıkılamaz bir hale getirdi meseleyi. En çarpıcı örneği Gürsel Tekin oldu.
Yıllarca bu partinin İstanbul İl Başkanlığı’nı yapan, vekil olan, genel
sekreterlik yapan Gürsel Tekin kayyım olarak CHP’ye döndü.
Bakınız.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
CHP yönetimi İstanbul İl Başkanlığı’na ilk dava açıldığında kayyım
ihtimalini mi hesaba katmadı? Hiç mi düşünmedi? Hiç mi bir yol haritası
hazırlamadı?
Görüyoruz ki, hazırlamamış. Dikkat ediniz!
Ekrem İmamoğlu tutuklandıktan sonra İstanbul’daki kalabalık
CHP İstanbul il binası önünde olmadı. Sebebi belli. Oradaki toplumsal
muhalefetti. İşçi hareketi, gençlik haraketli, kadın hareketi… Saraçhane’deydi.
Bu ülkede hak arayanlar, Ak Parti hükümetinin uygulamaları nedeniyle haksızlığa
uğrayanlar veya böyle düşünenler Saraçhane’ye gitti. Bir mücadele verdi.
Ancak!
İstanbul il binasındaki fotoğraf bu değildi. CHP’liler
oradaydı. Yarın da orada olacaklar diğer günlerde de…. Bir yandan “baba
ocaklarını” savunmaya devam edecekler bir yandan gözlerini mahkemeye
çevirecekler.
Kiminle konuşsam aynı mesele, CHP’deki dava!
15 Eylül’de 102 yıllık CHP için yeni bir yol haritası
başlayabilir. Mahkemenin vereceği kararla CHP içerisinden yeni bir partinin ilk
adımlarının atılmasına tanıklık edebiliriz. Zira söylenenlere göre, Ankara’daki
davada olası mutlak butlan çıkarsa, yani CHP 2 Kasım 2023 tarihine dönerse,
genel başkanlık koltuğuna Kemal Kılıçdaroğlu gelecek.
Kendisinin yakın çevresiyle yapılan görüşmelerde mahkemenin
vereceği kararı kabul edeceği söyleniyor. Hatta iş daha da ileri gidiyor. 21
Eylül’deki olağanüstü kongreyi dahi iptal edebilir deniyor. Kemal Bey’in mahkeme
kararıyla dönmesi yönünde bir karar çıkarsa partide bir “temizlik” yapacağı
sonrasında da görevi bırakacağı iddia ediliyor. İşte tam da bu sebepler
çerçevesinde CHP içerisindeki çatışmalardan yeni bir partinin doğuşuna tanıklık
edebiliriz.
Ne olur, mahkeme ne karar verir bunu birlikte göreceğiz.
Şunu demeden geçmeyeyim.
CHP bugün bunların hiçbirini yaşamayabilirdi. Ne kayyum
tartışmalarını ne mutlak meselesini ne de diğerlerini… Kemal Kılıçdaroğlu 2023
yılındaki seçimlerin sonrasında veda etmeyi bilseydi bugünkü fotoğraf şüphesiz
farklı olurdu.
Geçmişe bir şey yapamayacağımız için yeniden bugüne ve
yarına bakalım.
Mahkeme kararıyla Kemal Kılıçdaroğlu partinin genel başkanı
olursa -ki olacağını düşünüyorum- arkasında bir destek bulabilecek mi? Halk, 20
seçim kaybeden ve mahkeme kararıyla dönen bir kişiye daha ne söyleyecek?
Kılıçdaroğlu ve ekibi 20 yıldır olduğu gibi vatandaşı ısrarla anlamamaya devam
mı edecek?
CHP’de olan il başkanlarına, milletvekillerine veya belediye
başkanlarına olmuyor. Olan en fazla sabah çayı koyanlara, broşür dağıtanlara,
geleceği için CHP çatısı altında mücadele edenlere, mart ayındaki
operasyonlarda hapis yatan gençlere oluyor. Olan Atatürk’ün en büyük iki eserine oluyor.
Ve herkes bilmeli ki tarih günü geldiğinde Gürsel Tekin’i de Kemal
Kılıçdaroğlu’nu da diğerlerini de hak ettiği yere koyacaktır.